Geri Dön

Green entrepreneurship as a driving force for the green economy: A case study on green entrepreneurship in Istanbul

Yeşil ekonominin itici gücü olarak yeşil girişimcilik: İstanbul'da yeşil girişimcilik üzerine bir vaka çalışması

  1. Tez No: 783675
  2. Yazar: ECE TURNA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TÜZİN BAYCAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Bölge Planlama Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 175

Özet

Çevre ve ekonomi çok kuvvetli bağlara sahip, birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Yoğun üretim tüketim faaliyetleri ve sürekli büyümesini kontrolsüzce ve sürdürülebilir olmayan bir şekilde devam ettiren ekonomik yapı çevreyi olumsuz şekilde etkilemekte, iklim değişikliğini tetiklemekte ve doğal kaynakların tükenmesine sebep olmaktadır. Çevreye duyarsız olarak gelişen ekonomik yapı sonucunda oluşan sağlıksız, kalitesiz ve problemli bir çevre ilerleyen süreçlerde ekonomik yapıyı da olumsuz etkilemektedir. Örneğin; bugünün ekonomisindeki yaklaşık 150 milyar dolarlık kaybın dolaylı olarak, 65 milyar dolarlık kaybın ise direkt olarak iklim değişikliğinden kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Birbirleriyle sürekli bir döngüsel iletişim halinde bulunan çevre ve ekonominin sürdürülebilir bir dünya yaşamı için birlikte hareket edip birbirlerini olumsuz yönde etkilemektense destekleyecek şekilde var olmaları gerekmektedir. Birinci Sanayi Devrimi ile artan sanayileşme ve ekonomik faaliyetler çevre üzerinde büyük baskı kurmuş, bu durum İkinci Sanayi Devrimi'nde de etkisini artırarak devam etmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Günümüzde gelişmiş ülkeler gelişmiş teknolojileri ve belirli bir ekonomik doygunluğa ulaşmış olmaları sebebiyle ekonomik faaliyetlerden kaynaklı çevresel problemlerle başa çıkabilirken az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bunu başaramamakta ve çevresel problemlerin önüne geçememektedir. Dünya genelinde birçok ülke arasında yapılan anlaşmalar çoğu ülkede bu anlaşmaların teoride kalıp uygulamaya geçilememesi sebebiyle başarısız olmakta ve küresel ısınma, iklim değişikliği gibi küresel ölçekteki problemler de önlenememektedir. Tüm bu çevresel problemler ekonomik aktörlerin çevreyi bir serbest mal olarak görmesinden ve tüm malları ucuza mal etmek istemelerinden kaynaklanmaktadır. Çevrenin korunması, kalitesi ve bütünlüğü düşünülmeden hareket edilen günümüz ekonomik sisteminde sürekli bir ekonomik büyüme hedeflenmekte, sürdürülebilirlikten uzak büyüme hedefleri konmaktadır fakat unutulmamalıdır ki ekonomik büyümenin sağlayıcısı çevredir ve aşırı büyüme soncunda çevrenin zarar görmesi ekonomiyi de çökertecektir. Bu kötü senaryoların oluşmasını engellemek amacıyla yeşil ekonomi, sürdürülebilir ekonomi, durağan durum ekonomisi, düşük karbon ekonomisi gibi yeni ve sürdürülebilir çevreci ekonomik sistemler ve politikalar benimsenmelidir. Bu yeni çevreci ekonomik modellerden günümüzde en çok yaygınlaşan ve bazı gelişmiş ülkeler tarafından da hayata geçirilmeye başlanan model yeşil ekonomidir. Düşük karbonlu, kaynak verimli ve sosyal açıdan kapsayıcı bir ekonomik model olan yeşil ekonomi eşitsizlikleri arttıran, israfı teşvik eden, kaynak kıtlıklarını tetikleyen ve çevre ve insan sağlığı için yaygın tehditler oluşturan günümüzün hâkim ekonomik modeline bir alternatif getirerek şehirleri daha yaşanabilir ve sürdürülebilir hale getirmektedir. Ekonomik büyümenin sağlayıcısı olan ve toplum yararını gözeten girişimcilik faaliyetleri ise günümüzde toplum beklentilerine uygun olarak çevre odaklı olma ve çevreye uyumlu mal ve hizmetler üretme eğilimi göstermektedir. Bu doğrultuda yeşil ekonomi ortamının oluşmasına büyük katkı sağlayan yeşil girişimcilik çevreyi korumak ve sürdürülebilirliğini sağlamak için yeşil işler yapılmasını ve ekonomi ve çevreyi uyumlu hale getirmeyi amaçlamaktadır. Tıpkı girişimciliğin ekonominin büyümesine ve gelişmesine katkı sağlaması gibi yeşil girişimcilik de yeşil ekonominin gelişmesine katkı koymaktadır. Bir işin yeşil girişimcilik kapsamında değerlendirilebilmesi için, bu iş sürdürülebilir kalkınmaya destek sağlamalı, sürdürülebilir üretime katkıda bulunmalı, enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan sağlamalı, çevre kirliliği yaratmamalı ve ekosistem çeşitliliğine zarar vermemelidir. Yeşil girişimcilik faaliyetlerinin temelinde sosyal sorumluluk ve farkındalığın yanı sıra, büyümenin temiz ve çevreyi koruyan yönde olması da yer almaktadır. Yeşil girişimcilerin ilkelerinde, politikalarında ve uygulamalarında müşterilerinin, çalışanlarının, toplumun ve çevrenin yaşam kalitesini artırma amacı ilk sırada yer almaktadır. Yeşil girişimciyi klasik girişimciden ayıran temel fark, iş ve faaliyetlerinin özüne koyduğu çevre koruma hedefidir. Yeşil girişimciler, sosyal, çevresel ve ekonomik faktörleri dikkate alarak mal ve hizmet üretim ve tüketiminde yenilikçi çözümler arayan ve bulan kişilerdir. Yeşil girişimcilik, çevre sorunları hakkında farkındalık sahibi olmayı, ilgili alanlarda teknik bilgi, mevzuat ve pazar bilgisine sahip olmayı gerektirir. Yeşil girişimciler, sürdürülebilirlik sağlamak ve çevreyi korumak amaçlarıyla bir sektörde iş kurarak o sektörün yeşil dönüşümünü sağlayan kişilerdir. Yeşil girişimciler yeşil işler, yeşil ürünler ve yeşil teknolojiler yaratarak yeşil ekonominin güçlenmesini ve büyümesini sağlamaktadır. Ekolojik bir toplum ve sürdürülebilir bir dünya için önemli bir potansiyel olan yeşil girişimcilik, yaratıcı yıkım sürecini başlatacak, sosyoekonomik dönüşümü tetikleyecek, temiz ve sürdürülebilir bir tüketim anlayışıyla daha sağlıklı çevresel ortamlara ulaşabilmemizi sağlayacaktır. Günümüzde yoğun tüketim ve üretim faaliyetleri, hızlı ve kontrolsüz büyüyen ekonomi özellikle de nüfusun ve ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu metropoliten alanlarda birçok soruna yol açmaktadır. Metropoliten alanlarda yaşanan bu olumsuzlukların önüne geçmek için yeşil ekonomi gibi sürdürülebilir ekonomik sistemleri benimsemek bir çözüm olabilir. Bunun yanında, yeşil girişimcilik faaliyetlerini benimsemek bu yeni sürdürülebilir ve çevreci ekonomik sistemin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Günümüzde gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler ve bu ülkelerdeki metropoliten alanların durumları ile bu metropoliten alanlardaki yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilik faaliyetlerinin davranışları da farklıdır. Gelişmiş ülkelerde yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilikle ilgili süreçler daha başarılı ve sistematik yönetilmekteyken aynı durum az gelişmiş ya da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için geçerli değildir. Yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilik kavramları dünyada uzun zamandır gündemde olmasına rağmen Türkiye'de yeni tartışılmaya başlanan kavramlardır ve bu kavramlara yönelik uygulamalar ülkenin en gelişmiş metropoliten alanı olan İstanbul'da en çok görülmektedir. Bu çalışma kapsamında öncelikle yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilik kavramları detaylıca tartışılmakta ve dünyadan iyi uygulama örnekleri aktarılmaktadır. Çalışmanın ilk aşamadaki amacı Türkiye ve İstanbul'daki yeşil ekonomik durum ve yeşil girişimcilik ekosisteminin genel bir değerlendirmesini yapmak, mevcut durumu belirlemek ve konuyla ilgili sorunları ve potansiyelleri ortaya koymaktır. Türkiye ve İstanbul'daki yeşil girişimcilik ve yeşil ekonomi ile ilgili değerlendirmeler yapıldıktan sonra, vaka çalışması alanı olan İstanbul'daki 22 yeşil girişimin kurucularıyla derinlemesine görüşmeler yapılarak gerçekleştirilen ampirik çalışma aktarılmaktadır. Çalışmanın ikinci aşamadaki amacı ise İstanbul'daki yeşil girişimci ve yeşil girişim profilinin mevcut durumunu analiz etmek ve yeşil girişimcilerin yaptıkları işin arkasındaki motivasyonlarının sebebini ve onları bu işi yapmaya yönlendiren itici gücün ne olduğunu, İstanbul'daki yeşil girişimlerin ekonomik performansının nasıl değiştiğini, yeşil girişimlerin çevrelerine olan etkilerini, hedeflerini, potansiyellerini, karşılaştıkları zorlukları ve yeşil girişimciliğin geleceği ile ilgili öngörülerin ve beklentilerin neler olduğunu tespit etmektir. Bu tez çalışmasının içeriği giriş ve sonuç bölümleri dâhil olmak üzere altı ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde çalışmanın amacı, kapsamı ve metodolojisi tanıtılarak yeşil girişimcilik ve yeşil ekonomi kavramlarının detaylı olarak araştırılmasındaki motivasyonun sebebi ve tezin yanıt aradığı araştırma soruları aktarılmaktadır. İkinci bölümde kavramsal çerçeve, çevreci ekonomi kavramları bağlamında ele alınmıştır. Çevre, iklim değişikliği ve ekonomi arasındaki ilişki literatür araştırmasından elde edilen bulgulara dayanarak bu bölümde anlatılmaktadır. Ekonomi kavramının tanımı ve dünyadaki mevcut ekonomik düzenin yapısından bahsedildikten sonra durağan durum ekonomisi, güneş ekonomisi, döngüsel ekonomi, yerelleşme ekonomisi, düşük karbon ekonomisi, mavi ekonomi ve yeşil ekonomi olmak üzere yedi farklı çevreci ve sürdürülebilir ekonomik modelin tanımları üzerinde durulmuştur. Bu ekonomik modellerden yeşil ekonomi bu tez çalışması kapsamında daha detaylı aktarılmaktadır. Tezin üçüncü bölümü yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilik kavramlarına daha detaylı odaklanmaktadır. Yeşil iş tanımı ve yeşil işler ile yeşil ekonomi arasındaki ilişki bu bölümde detaylandırılmaktadır. Dünyadaki yeşil ekonomik durum tezin bu bölümünde tanıtılmaktadır. Yeşil ekonomi kavramının temelini oluşturan ilk tartışmalar iklim kriziyle mücadele ile ilgili olmuştur. Bu kapsamda Kyoto Protokolü, Montreal Protokolü, Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalar ve yasal düzenlemeler irdelenmiştir. Dünyadaki yeşil ekonomik durumu daha iyi anlayabilmek ve ülkeler arası bir karşılaştırma yapabilmek için Environmental Performance Index (EPI) ve The Global Green Economy Index (GGEI) üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır. Bu iki indekse göre dünyada yeşil ekonomik performansı en yüksek olan ülkeler İsviçre, Fransa, Danimarka, İsveç, Norveç, Avusturya ve Birleşik Krallık olmuştur. Fransa ve Birleşik Krallık EPI, GGEI indekslerinde ve gayri safi yurt içi hâsıla sıralamasında dünyada ilk 10'da oldukları ve nüfusları da indekslerde üst sıralamalarda olan ülkelere kıyasla Türkiye nüfusuna daha yakın olduğu için yeşil ekonomi bağlamında daha detaylı incelenmiştir. Bu ülkelerdeki yeşil ekonomik durum ve yeşil ekonomi politikaları iyi örnekler ve uygulamalar üzerinden aktarılmıştır. Üçüncü bölümün devamında yeşil girişimcilik kavramı detaylı olarak açıklanıp yeşil girişimcilik örnekleri verildikten sonra metropoliten şehirlerde yeşil girişimcilik pratikleri üzerinde durulmuştur. Metropoliten alanlarda sermaye ve işgücünü çekmek için sunulan gelişmiş hizmetler yeni girişimcilerin de metropoliten alanlarda yer seçmesini sağlamaktadır. Ekonomik değer üreten girişimciler metropoliten alanların ekonomik büyümesine katkı sağlarken, metropoliten alanlar da girişimcilerin ihtiyaç duyduğu hizmetleri sağlamaktadır. Böylece girişimci ve metropoliten alan arasında karşılıklı faydaya yönelik bir ilişki kurulmaktadır. Mevcut durumda metropoliten alanlarda ekonomik büyüme özellikle de gelişmekte olan ülkelerde kalkınma olarak algılanmaktadır fakat ekonomik büyüme ekonomik kalkınmayı sağlamamakta ve bu durum da yoğun üretim ve tüketimden kaynaklı çevresel problemler başta olmak üzere birçok fiziki ve sosyo ekonomik soruna yol açmaktadır. Özellikle metropoliten alanlarda daha çok karşılaştığımız ekonomik faaliyetlerden kaynaklı çevresel sorunlar sürdürülebilir ekonomik modeller ve yeşil iş kolları ile belirli ölçüde çözülebilmektedir. Metropoliten alanlardaki hızlı ve kontrolsüz ekonomik büyüme çoğu zaman çevresel zararlara yol açmaktadır. Bu durumda, sürdürülebilir ekonomik modellere en çok ihtiyaç duyulan bölgeler de metropoliten alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeşil ekonomisi detaylıca incelenen Fransa ve Birleşik Krallık ülkelerinin en büyük metropoliten alanları olan Paris ve Londra, metropoliten şehirlerde yeşil girişimcilik bölümünün detaylı örneklerini oluşturan şehirler olmuştur. Tezin dördüncü bölümünde Türkiye ve İstanbul'da yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilik ekosistemlerinin mevcut durumu literatür araştırması çıktıları kullanılarak analiz edilmiştir. Bu kavramların hem Türkiye hem de İstanbul için yeni kavramlar olmasından dolayı çok fazla dergi, makale, rapor vb. basılı yayına rastlanılamamış dolayısıyla web siteleri bu bölümün kaynaklarının çoğunluğunu oluşturmuştur. Türkiye'deki yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilik ekosistemini analiz edebilmek için öncelikle ülkenin mevcut ekonomik durumu ve girişimcilik ile ilgili çalışmaları özetlenmiştir. Türkiye ekonomisi yıllar içinde büyümüştür fakat enflasyon ve işsizlik oranları artmış, en büyük istihdam kaybı tarım sektöründe yaşanmış kısacası ekonomi büyümüş ama kalkınamamıştır. Türkiye'de yeşil ekonomiye geçiş süreci ise daha çok uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği'ne uyum süreci kapsamında gelişmektedir. Yeşil ekonomiyle ilgili proje, uygulama ve politikalar gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça yetersizdir. Yeşil teknolojilerin geliştirilmesi, kamu desteğinin artması, politikaların uygulanması, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve doğal kaynakların verimli kullanılması Türkiye'de yeşil ekonomiye geçişi hızlandıracaktır. Türkiye'deki girişimcilik ekosistemi büyümektedir fakat ekonomik durumdaki dengesizlik ve ekosistemin yeterince desteklenmemesi sebebiyle bu büyüme yavaş gerçekleşmektedir. Yeşil girişimcilik Türkiye'de son yıllarda duyulmaya başlayan çok yeni bir kavramdır. Ülkede yeşil girişimciliğe özel kapsamlı bir teşvik ya da destek programı bulunmamaktadır. Türkiye'de yeşil girişimcilik konulu finansal destekler ve politikalar, kurumlar arasındaki işbirliği, yeşil işler ve çevresel konularla ilgili toplum farkındalığı, özel sektör ve devlet teşvikleri yeşil girişimciliği geliştirme ve destekleme konusunda yetersizdir. Türkiye'de yeşil girişimcilik ekosistemini geliştirmek için yeşil girişimciliği destekleyen kuruluşların sayısı ve çeşitliliği arttırılmalı ve kurumlar arası koordinasyon sağlanmalıdır, yeşil girişimciliğe özel bir teşvik mekanizması geliştirilmelidir, yeşil girişimcilik ekosistemine daha yenilikçi bir bakış açısıyla yaklaşılmalı ve bu yönde yeni destek programları oluşturulmalıdır, yeşil işler ve çevre konularıyla ilgili toplumsal farkındalık arttırılmalıdır. Tezin bu bölümünün odaklandığı bir diğer konu olan İstanbul'daki yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilik araştırıldığında ise durumun Türkiye'ye benzer olduğu görülmüştür fakat İstanbul'un birçok konuda Türkiye'nin öncü şehri olması dolayısıyla yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilikle ilgili çalışmaların da diğer şehirlere kıyasla en çok İstanbul'da gelişmiş olduğu söylenebilir. İstanbul, Türkiye ekonomisinin en büyük bölümünü oluşturan küresel bir metropoldür ve şehirdeki ekonomik eşitsizlik Türkiye ortalamasının üzerindedir. İstanbul'un ekonomisi de Türkiye'ninkine benzer şekilde büyümekte ama kalkınamamaktadır. İstanbul büyük bir metropoliten alan olması sebebiyle yeşil ekonomiye en çok ihtiyacı olan şehirlerden biridir. İstanbul, girişimcilik ekosistemi bakımından da Türkiye'nin en gelişmiş kentidir. 2021'de Türkiye'de yeni kurulan şirketlerin %39.62'si İstanbul'da yer seçmiştir. Türkiye'de yeşil girişimcilikle ilgili çalışmaların da büyük çoğunluğuna yine İstanbul ev sahipliği yapmaktadır fakat İstanbul'daki yeşil girişimcilik ekosisteminin gelişmiş ülkelerin metropoliten kentlerindeki kadar büyük olduğu söylenemez. Kentin küresel bağlantıları oldukça gelişmiş olup dünyada değişen ekonomi ve girişimcilik trendleri İstanbul'u da etkilemektedir. Değişen dünya düzeni ve iklim krizinin etkileriyle yeşil iş yapmak isteyenlerin sayısının artmakta olduğu düşünüldüğünde gelecek yıllarda İstanbul'daki yeşil girişimcilik ekosisteminin büyüyeceği söylenebilir. Tezin beşinci bölümü İstanbul'da yeşil girişimcilik üzerine yapılan ampirik çalışmaya odaklanmaktadır. İstanbul'daki yeşil girişimcilik ekosistemini daha iyi anlayıp analiz edebilmek için 22 adet yeşil girişimin kurucularıyla çevrim içi derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu bölümde İstanbul'daki yeşil girişimci ve yeşil girişim profili nasıldır, yeşil girişimcilerin bu işi yapmaktaki motivasyonu ve onları bu işi yapmaya yönlendiren şey nedir, yeşil girişimlerin performansı ekonomik anlamda nasıl değişmektedir, çevrelerine nasıl etkileri vardır, yeşil girişimcilerin işleriyle ilgili hedefleri nelerdir, nasıl zorluklarla karşılaşmaktadırlar ve İstanbul'da yeşil girişimciliğin geleceği ile ilgili öngörüler ve beklentiler nelerdir sorularına yanıt aranmaktadır. İstanbul'daki yeşil girişimcilerin çoğunluğunun genç; lisans ve üstü eğitimli olduğu; kendilerini yeşil girişimcidense sosyal girişimci olarak tanımladıkları; ana motivasyonlarının çevreyi korumak, iklim kriziyle mücadele etmek ve sosyal etki yaratmak olduğu görülmüştür. Girişimlerin büyük çoğunluğu ise 2015 ve sonrasında kurulmuş küçük ölçekli şirketlerdir ve performansları zamanla artmaktadır. Yeşil girişimcilerin tümü yaptıkları işin iklim krizi ile mücadeleye ve yeşil ekonomik düzenin oluşmasına katkı sağladığını, İstanbul ve Türkiye ekonomisi üzerinde olumlu etki yarattığını ve sosyal etki yaratarak toplumsal farkındalığın oluşmasına destek olduğunu düşünmektedir. Ulusal ve küresel olarak büyümek, ürün ve iş çeşitliliğini arttırmak girişimcilerin temel hedefleridir. Bu hedeflere ek olarak sosyal etki ve toplumsal farkındalığı daha çok arttırmak, yeni yeşil girişimlerin oluşmasına örnek ve öncü olmak ve ürettikleri iş modelini yaygınlaştırmak da istemektedirler. Girişimciler birçok zorlukla karşılaşmaktadırlar fakat Türkiye'de yeşil girişimcilikle ilgili yeterli destek, politika ve teşviğin bulunmaması girişimcileri en çok zorlayan konudur. Girişimcilerin büyük çoğunluğu yaptıkları işin, bulundukları sektörün ve yeşil girişimcilik ekosisteminin geleceğini parlak görmektedirler ve bu ekosistemin büyüyeceği konusunda umutludurlar. Bu çalışma Türkiye'de ve İstanbul'da yeşil ekonomi ve yeşil girişimciliğin gelişmesi için potansiyelleri ve yapılması gerekenleri ortaya koyarak politika yapıcılara bir yol haritası oluşturmaktadır. Tezin son bölümünde genel bir mevcut durum değerlendirmesi yapıldıktan sonra yeşil ekonomi ve yeşil girişimcilik kavramlarının geliştirilmesi için önerilerde bulunulmaktadır. Yeşil ekonomiyi geliştirecek politikaların oluşturulması ve projelerin uygulanması, yeşil girişimciliği destekleyecek yeni mekanizmaların oluşturulması İstanbul'da ve Türkiye'de yeşil ekonomik düzenin oluşmasına katkı sağlayacak ve yeşil girişimcilik ekosistemini de büyütecektir. Yeşil girişimcilik yeşil ekonominin önemli bir tetikleyicisi olabilecek potansiyeldedir ve verilecek doğru kararlar, atılacak düzgün adımlar, uygulanacak doğru politikalar ve yenilikçi teşvikler hem Türkiye'de hem de İstanbul'da yeşil girişimcilik ekosistemini büyütüp geliştirerek yeşil ekonomik düzenin gerçekleştirilmesini sağlayacaktır.

Özet (Çeviri)

Environment and economy are an inseparable whole with very strong ties. The environment and economy, which are in constant interaction with each other, are also affected by each other for good or bad. Intensive production and consumption activities and the economic structure that continues its continuous growth in an uncontrolled and unsustainable way affect the environment negatively, trigger climate change and cause the depletion of natural resources. An unhealthy, poor quality and problematic environment, which is formed as a result of the economic structure developing insensitive to the environment, also negatively affects the economic structure in the following processes. For example; it is estimated that about 150 billion dollars of loss in today's economy is indirectly caused by climate change, and 65 billion dollars is directly caused by climate change. The environment and the economy, which are in constant cyclical communication with each other, must act together and support each other rather than affecting each other negatively for a sustainable world life. Increasing industrialization and economic activities with the First Industrial Revolution put great pressure on the environment, and this situation continued to increase in the Second Industrial Revolution and has survived to the present day. Today, while developed countries can cope with environmental problems stemming from economic activities due to their advanced technologies and reaching a certain economic situation, underdeveloped and developing countries cannot achieve this and cannot prevent environmental problems. Agreements made between many countries around the world fail in most countries due to the fact that these agreements remain in theory and cannot be put into practice, and global problems such as global warming and climate change cannot be prevented. All these environmental problems stem from the fact that economic actors see the environment as a free good and want to make all goods cheap. In today's economic system, which acts without considering the protection, quality and integrity of the environment, a continuous economic growth is aimed and growth targets that are far from sustainability are set, but it should not be forgotten that the environment is the enabler of economic growth and the damage to the environment as a result of excessive growth will also collapse the economy. In order to prevent these bad scenarios, new and sustainable environmental economic systems and policies such as green economy, sustainable economy, steady state economy, low carbon economy should be adopted. Among these new environmentalist economic models, the one that has become the most widespread today and is started to be implemented by some developed countries is the green economy. Economic structure is an element that affects the quality of life. Not being paid for the labor in return for intensive and long working hours, economic differences between different segments of the society, environmental pollution caused by the uncontrolled production and consumption and the depletion of natural resources as a result are the consequences of the absence of a sustainable and green economic system. The green economy, which has started to be adopted in many developed countries of the world, makes cities more livable and sustainable by bringing an alternative to today's dominant economic model, which increases inequalities, encourages waste, triggers resource shortages and creates widespread threats to the environment and human health. The green economy is the channeling of employment and income growth, public and private investment into economic activities, infrastructure and assets to reduce carbon emissions and pollution, increase energy and resource efficiency, and prevent the loss of biodiversity and ecosystem services. It is a low-carbon, resource-efficient and socially inclusive economic model. The green economy aims to achieve clean transportation, more efficient and cleaner energy production, better water use and management, greener buildings, clean and efficient waste management, and improved land use through sustainable agriculture and forestry. Entrepreneurship activities, which are the providers of economic growth, tend to be environment-oriented and produce environmentally compatible goods and services in accordance with the expectations of the society today. In this direction, green entrepreneurship, which makes a great contribution to the creation of a green economy environment, aims to do green jobs and harmonize the economy and the environment in order to protect the environment and ensure its sustainability. Just as entrepreneurship contributes to the growth and development of the economy, green entrepreneurship contributes to the development of the green economy. In order for a business to be considered within the scope of green entrepreneurship, it should support sustainable development, contribute to sustainable production, meet its energy needs from renewable resources, should not cause environmental pollution and should not harm ecosystem diversity. The basis of green entrepreneurship activities is social responsibility and awareness and growth in a clean and environment-friendly direction. In the principles, policies and practices of green entrepreneurs, the aim of increasing the quality of life of their customers, employees, society and the environment is in the first place. The main difference that distinguishes the green entrepreneur from the classical entrepreneur is the environmental protection target that they put at the core of their business and activities. Green entrepreneurs are people who seek and find innovative solutions in the production and consumption of goods and services while taking into account social, environmental and economic factors. Green entrepreneurship requires awareness of environmental problems, and technical knowledge in relevant fields, and legislation and market knowledge. Green entrepreneurs are people who establish a business in a sector with the aim of ensuring sustainability and protecting the environment and providing the green transformation of that sector. Green entrepreneurs create green jobs, green products and green technologies for strengthening and growing the green economy. Green entrepreneurship, which is an important potential for an ecological society and a sustainable world, will initiate the creative destruction process, trigger socioeconomic transformation, and enable us to reach healthier environments with a clean and sustainable consumption approach. Today, intensive consumption and production activities, and fast and uncontrolled growing economy cause many problems, especially in metropolitan areas where population and economic activities are intense. Adopting sustainable economic systems such as green economy can be a solution in order to prevent these negativities in metropolitan areas. In addition, adopting green entrepreneurship activities will contribute to the development of this new sustainable and environmentally friendly economic system. Today, developed, developing and underdeveloped countries and the situations of metropolitan areas in these countries and the behaviors of green economy and green entrepreneurship activities in these metropolitan areas are different. While processes related to green economy and green entrepreneurship are managed more successfully and systematically in developed countries, the same is not true for underdeveloped or developing countries such as Turkey. Although the concepts of green economy and green entrepreneurship have been on the agenda for a long time in the world, they are concepts that have just begun to be discussed in Turkey, and applications for these concepts are most common in Istanbul, the country's most developed metropolitan area. Within the scope of this study, first of all, the concepts of green economy and green entrepreneurship are discussed in detail and examples of good practices from the world are presented. The aim of the study in the first stage is to make a general assessment of the green economic situation and green entrepreneurship ecosystem in Turkey and Istanbul, to determine the current situation and to reveal the problems and potentials related to the subject. After making evaluations about green entrepreneurship and green economy in Turkey and Istanbul, the empirical study carried out by conducting in-depth interviews with the founders of 22 green enterprises in Istanbul, which is the case study area, is presented. The purpose of the study in the second stage is to analyze the current situation of the green entrepreneur and green enterprise profile in Istanbul and to determine the reasons for green entrepreneurs' motivations behind their work and what is the driving force to do this business, how the economic performance of green enterprises in Istanbul change, impact of green enterprises on their environment, their goals, their potentials, the challenges they face and what are the predictions and expectations about the future of green entrepreneurship. This study constitutes a roadmap for policy makers by revealing the potentials and what needs to be done for the development of green economy and green entrepreneurship in Turkey and Istanbul. In the last part of the thesis, after a general assessment of the current situation, suggestions are made for the development of the concepts of green economy and green entrepreneurship. The creation of policies and projects that will develop the green economy, the creation of new mechanisms to support green entrepreneurship will contribute to the formation of a green economic order in Istanbul and Turkey and will also develop the green entrepreneurship ecosystem. Green entrepreneurship has the potential to be an important trigger of the green economy, and the right decisions to be made, the right steps to be taken, the right policies to be implemented and innovative incentives will enable the green economic order to be realized by growing and developing the green entrepreneurship ecosystem both in Turkey and in Istanbul.

Benzer Tezler

  1. Yeşil girişimcilik niyetine etki eden faktörlerin belirlenmesi: Üniversite öğrencileri üzerine bir araştırma

    Determining factors affecting green entrepreneurship intention: A research on university students

    DENİZ YALÇINTAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İşletmeÇağ Üniversitesi

    İşletme Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EDA YAŞA ÖZELTÜRKAY

  2. Yeşil girişimcilik; Çevresel değişimler, kültürel dinamikler ve sermaye biçimleri bağlamında yeşil şehir girişimcileri üzerine bir araştırma

    Green entrepreneurship; A research on green city entrepreneurs in context of environmental changes, cultural dynamics and capital forms

    ELİF HABİP

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İşletmeİstanbul Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EBRU DOĞAN

  3. The analysis of entrepreneurship promotion process through formal education in European Union's official documents

    Avrupa Birliği resmi belgelerinde girişimciliğin örgün eğitim yoluyla teşvik edilme sürecinin incelenmesi

    GÖKÇE GÜVERCİN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    Eğitim ve ÖğretimBoğaziçi Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. FATMA GÖK

  4. Ekolojik tarım ve sürdürülebilir kalkınma: Türkiye örneği

    Ecological agriculture and sustainable development example of Turkey

    RAİFE YAŞAR EYİLER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    İktisat Politikası Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET İNCEKARA

  5. Orman köyleri ve orman sanayi ilişkisi: 2007 – 2013 yılları bölgesel ekonomik performans ölçümü

    Relationship of forest villages and forest industry: Measurement of regional economic performance years between 2007 to 2013

    SIDIKA ÖZGE KOCATÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİYE AHU AKGÜN