The impact of AI-based chatbots on speaking anxiety among EFL learners
Yapay zeka tabanlı sohbet robotlarının ingilizceyi yabancı dil olarak öğrenenlerdeki konuşma kaygısına etkisi
- Tez No: 873402
- Danışmanlar: PROF. DR. SELAMİ AYDIN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 124
Özet
Yabancı dil öğrenimi dört temel beceri üzerine kuruludur ve bunlar konuşma, yazma, okuma ve dinleme becerileri olarak sıralanır. Yabancı dil olarak İngilizce öğreniminde konuşma becerisi edinilmesi gereken önemli bir beceridir ve dil öğreniminde çok önemli bir yere sahiptir. Öncelikle, öğrenciler dili iletişim kurmak için kullanarak öğrenirler (Richards ve Rodgers,2014). Dahası dil edinimi akranlarla, öğretmenlerle ve diğer profesyonellerle etkileşim yoluyla gerçekleşir (Çakıroğlu, 2018). Ayrıca, öğrenciler, Bachman ve Palmer (1996) tarafından 'güncel bilgi' veya Chapelle ve diğerleri tarafından (1997) 'dünya bilgisi' olarak da adlandırılan dünyaya ilişkin bilgiyi uygulama kapasitelerini konuşma becerileriyle arttırır. İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen öğrenciler sınırlı bir dünya bilgisine sahiptirler ve yabancı dilde konuşma becerisi öğrencinin dünya bilgisini kullanmadaki kapasitesini arttırır. Eğer öğrenci aktif olarak sosyal etkileşimlere giriyorsa konuşma becerileri gelişir ve aynı zamanda dünya bilgisini uygulama kapasitesi artar. Son olarak, konuşma becerileri öğrencinin toplam dil gelişimini büyük ölçüde etkiler ve eğer konuşma becerileri iyi gelişmişse öğrenciler diğer dil becerilerinde daha iyi performans gösterirler (Rahimi ve Fathi, 2022). Sonuç olarak, konuşma becerileri öğrencilerin dil yeterliği hakkında bize bilgi verir ve öğrencilerin akademik başarıları için de bu büyük önem arz eder. Konuşma diğer dört beceri arasında en zor becerilerden biri olarak kabul edilir ve bu yabancı dil olarak İngilizceyi öğrenen öğrenciler arasında bazı sorunlara sebep olabilmektedir. Konuşma sürecini etkileyen faktörler arasında konuşma kaygısı önemli bir yere sahiptir. Krashen'in (1982) belirttiği gibi, anlamlı girdinin öğrenmeye yön vermesi için öğrenenlerin duyuşsal filtrelerinin azaltılması gerekir. Kaygı, öğrencilerin sadece konuşma yeteneğini etkilemez, aynı zamanda mesajları anlama konusundaki bilişsel süreçlerini de olumsuz etkiler. Bu nedenle, kaygıya bağlı bilişsel durumlar, bilginin ve performansın işlenmesini engelleyecektir çünkü kaygılı düşünceler bilişsel kaynakları engelleyebilir ve bu da ortak bilişsel talepleri karşılama kapasitesinin sınırlı olmasına neden olabilir (He, 2018). Bunlara ek olarak farklı görevler ya da zihinsel süreçler arasında geçişlerdeki kapasite de kaygıdan olumsuz yönde etkilenmektedir. İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerdeki konuşma kaygısını azaltabilmek için günümüzde İngilizce sınıflarında birçok yenilikçi yaklaşım, yöntem, teknik, prosedür, araç ve ortamlar kullanılmaktadır. Bunlardan birisi teknolojinin öğrenme sürecine dahil edilmesidir. Dil öğreniminde teknolojinin nasıl destekleyici ve yön verici bir rol oynadığı bilinmektedir. Teknoloji kullanımının konuşma kaygısı üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmak amacıyla birçok araştırma yapılmıştır. Örneğin, Hamzaoğlu ve Koçoğlu (2016), sesli blogların İngilizce konuşma kaygısı üzerindeki etkisini araştırmışlardır ve sesli blog dinleyen öğrencilerin sunumlarda daha iyi bir performans sergilediklerini ve izleyici önünde konuşurken daha az kaygı yaşadıklarını bulmuşlardır. Benzer şekilde, Madzlan ve arkadaşlarının araştırması (2020) video bloglarının öğrencilerin İngilizce konuşma kaygısında olumlu bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur. Öte yandan, Pınar ve Uzun (2019) Skype kullanımının İngilizce konuşmak kaygısı üzerindeki etkilerini incelemişlerdir ve Skype'da yapılan görüşmelerin İngilizce konuşma kaygısını azalttığı bulunmuştur. Bir başka araştırmada ise, Tuyet ve Khang (2020) Flipgrid uygulamasının öğrencilerin İngilizce konuşma kaygısını azalttığını bulmuşlardır. Son olarak, Bashori ve arkadaşları (2021) araştırmalarında otomatik konuşma tanıma sistemlerinin ve Chen (2022) ise bir web sitesi ve Orai adlı bir sanal gerçeklik uygulamasının İngilizce konuşma kaygısını azaltmada önemli bir etkiye sahip olduklarını ortaya koymuşlardır. Son teknolojik gelişmelerle beraber yapay zekâ da dil öğrenme sürecine dahil olmuştur. Yapay zekâ tabanlı sohbet robotları da dil öğrenme sürecinde yerini almaya başlamıştır ve öğrencilere İngilizceyi pratik yapabilecekleri ortamlar sunarlar. Bibauw ve arkadaşları (2019) ve Luckin ve Holmes (2016) yapay zekâ kullanan sohbet robotlarını bir çeşit bilgisayar destekli dil öğrenme sistemi olarak tanımlar. Öte yandan, Smutny ve Schreiberova (2020) ise sohbet robotlarını kullanıcıları gerçekçi sohbetlerde etkileşime geçiren bir yazılım aracı olarak tanımlar. Yapay zekâ tabanlı sohbet robotları öğrencilerin özellikle dinleme ve konuşma becerilerinin gelişimine katkıda bulunduğu gözlemlenmektedir. Öncelikle sohbet robotları, öğrencileri anlamlı dil görevleriyle meşgul ettiğinden ve onların daha derin bir katılıma sahip olmalarını sağladığından, konuşma için destekleyici ve teşvik edici bir ortam olarak hizmet edebilir (Bibauw ve arkadaşları, 2019). Sohbet robotları dil öğrenenlere hedef dili gerçek bir insanla konuşuyormuş hissiyatını veren ortamlar sağlar. Böylece öğrenciler sohbet robotlarındaki bu sosyal benzeri aktivitelerde kendi dilleri ile sohbet arkadaşlarının hedef yapıları arasındaki boşluğu fark ederler (Lee, 2019). Sohbet robotları öğrencilere bireyselleşmiş deneyimler sunar ve bu da öğrencinin eğitimlerini kendi programlarına, hedeflerine ve hızlarına göre kendilerini yönetmelerine olanak tanır, öğrenmeyi zaman ve yer kısıtlamaları olmadan günlük hayata entegre eder (Zhang & Zou, 2020). Diğer yandan, öğrencilerin sohbet robotlarında sahip oldukları bu imkanlarla dil öğrenimi ile ilgili kaygıları azalır çünkü sohbet robotları sıkılmadan ve sabırsızlanmadan aynı konunun üzerinden tekrar tekrar geçmeye hazırdır (N.-Y. Kim, 2016). Dahası öğrencileri eleştirmeden veya yüksek riskli raporlarla baskı yapmadan veriye dayalı kararlar alarak değerlendirebilirler (Bibauw ve arkadaşları, 2019) ve bu da öğrencinin kendini daha rahat hissedip kaygıdan uzaklaşmasına zemin hazırlar. Son olarak, sohbet robotları öğrencilerin kaygı düzeylerini azaltarak öğrencilerin dil öğreniminde özgüvenlerini artırmalarına yardımcı olur ve bu da yabancı dil becerilerinin gelişmesini sağlar (N.-Y. Kim ve arkadaşları, 2019). Özet olarak, öğrenci; konuşma aktivitelerinde kaygısını yenmede ne kadar başarılı olursa o kadar çok özgüven geliştirir ve bu da o dili daha rahat konuşup kendini daha iyi ifade etmesini sağlayacaktır. Bu noktada, yapay zekâ tabanlı sohbet robotları İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenenlere olanaklar sunmaktadır. Ancak, sohbet robotlarının Türkiye'deki Yabancı dil olarak İngilizceyi öğrenen öğrencilerin konuşma kaygısı üzerindeki etkisine dair çok sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Bu nedenlere dayanarak, sohbet robotlarının kullanımı ile İngilizce konuşma kaygısı arasındaki ilişkinin üzerinde durulmalıdır. Bu çalışma, sohbet robotlarının İngilizce konuşma kaygısı üzerindeki etkilerini araştırmayı hedeflemektedir. Ek olarak, yabancı dil olarak İngilizce öğrenen Türk öğrencilerin İngilizce konuşma kaygısının incelenmesi ve konuşma kaygısı açısından geleneksel sınıf içi yüz yüze akranlarıyla gerçekleştirdikleri konuşma aktiviteleri ile bir sohbet robotuyla yaptıkları konuşma aktivitelerinin karşılaştırılması da amaçlanmaktadır. Bu yarı deneysel çalışmada, veriler bir arka plan anketi ile Aydın ve arkadaşları (2016) tarafından Türkçe versiyonu oluşturulan Horwitz ve arkadaşlarının (1986) geliştirdiği yabancı dil sınıf kaygısı ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Yaş,cinsiyet,bölüm adları gibi bilgileri içeren demografik bilgiler toplanmıştır. Ardından 18 maddelik anket ile katılımcıların İngilizce konuşmaya ilişkin sorulara yanıtları alınmıştır. Çalışmaya toplamda 44 İngilizce hazırlık öğrencisi katılmıştır ve bu katılımcılar kontrol ve deney grupları olarak rastgele ikiye ayrılmıştır. Araştırmanın başında her iki gruba da ön test verilmiştir. Çalışma süresince her iki grup da altı hafta boyunca konuşma aktiviteleri yapmıştır. Kontrol grubundaki katılımcılar, bu konuşma aktivitelerini sınıf içinde arkadaşlarıyla yüz yüze tamamlamışken, deney grubundakiler bir sohbet robotunu kullanmışlardır. Araştırmanın bitiminde her iki gruba da son test uygulanmıştır. SPSS kullanılarak yapılan Analizler sonucunda elde edilen bilgilere göre kontrol grubunun uygulama öncesinde ve sonrasında orta seviyede konuşma kaygısına sahip olduğu görülmüştür. Çalışmadan sonra kontrol grubun konuşma kaygısında istatiksel olarak anlamlı bir fark görülmüştür. Ek olarak, kontrol grubu uygulamadan sonra İngilizce konuşurken kendilerini daha rahat hissettiklerini belirtmiştir. Ek olarak, katılımcılar öğretmenin İngilizce söylediği bir şeyi anlamadıklarında eskisine göre daha az kaygılandıkları da madde analizlerinde ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde, deney grubunun da çalışma öncesinde ve sonrasında orta seviyede konuşma kaygısına sahip olduğu görülmüştür. Yapay zekâ tabanlı sohbet robotları ile yapılan konuşma aktivitelerinden sonra deney grubunun konuşma kaygılarında ufak bir düşüş görülmesine rağmen, bu istatiksel olarak anlamlı değildir. Fakat madde bazında yapılan analizlere göre deney grubunun çalışmadan sonra İngilizce konuşurken kendilerinden daha emin oldukları ortaya çıkmıştır. Son testler kıyaslandığında üç maddede deney grubunun kontrol grubuna göre kaygı seviyelerinin daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Bunlar, yabancı dil derslerinde konuşurken kendilerinden emin olamamaları, onlara söz verildiğinde titremeleri, ve diğer öğrencilerin yabancı dili onlardan daha iyi konuştuklarını hissetmeleridir. Özet olarak, yapay zekâ tabanlı sohbet robotları ile yürütülen konuşma aktivitelerinin İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen Türk öğrencilerinin konuşma kaygısı üzerinde bir etkisinin olduğu ancak bu etkinin anlamlı bir fark yaratmadığı ortaya konulmuştur. Bu çalışmadaki sonuçlara bakarak öğretmenlerin yapay zekâ tabanlı sohbet robotlarının hem olumlu hem olumsuz yanlarının farkında olmaları gerekmektedir. Bu platformlar, öğrencilerin konuşma becerilerini geliştirmeye yardımcı olmak ve konuşma kaygılarını azaltmak için geleneksel öğrenmenin yanı sıra destekleyici ve tamamlayıcı araçlar olarak kullanılmaları önerilmektedir. Araştırma sonuçlarına göre bu sohbet robotları öğrencilerin konuşma kaygılarını düşürmede sınıf içinde yürütülen geleneksel konuşma aktivitelerinden daha az etkili olduğu çıksa da bu platformların farklı öğrenme ortamları sunarak farklı sonuçlar ortaya çıkardığını vurgulamak önemlidir. Bu nedenle, öğretmenler sohbet robotlarını sınıf dışı dil pratiği yapma aracı olarak değerlendirebilir ve öğrencilerin konuşma kaygılarının düşmesine yardımcı olabilir. Bu noktada, öğretmenlerin sohbet robotlarının faydalarını ve kullanımdaki olası zorlukları doğru ve dengeli değerlendirmeleri gerekmektedir. Ayrıca, buna uygun çözümler bularak okul dışı öğrenme kapsamında öğrenciler teşvik edilmelidir. Farklı sohbet robotları araştırılması ve kıyas yapılarak öğrenciler yönlendirme anlamında öğretmenler lider rolü üstlenmeleri gerekmektedir. Kurumlar ise öğrencilere sınıf dışında İngilizce konuşma pratiği yapma fırsatı yaratacak yeni ortamlar yaratmak için öğretmenlerle işbirliği içinde olmalıdırlar. Bu bağlamda, yapay zekanın ve yapay zeka tabanlı sohbet robotlarının dil öğrenme sürecine dahil etmeyi konu alan seminerler ve atölye çalışmaları düzenlemelidirler. Bu sayede, öğretmenler teknolojide yaşanan son gelişmelerden haberdar olabileceklerdir ve öğretmenler kendi aralarında yapabilecekleri fikir alışverişiyle belki de bir çok yeni fikir bulabilecek ya da önerilen uygulamaların eksiklerine beraber çözümler bulabilecektir. Sadece kurumlar değil müfredat tasarımcıları da müfredatlarını şekillendirirken konuşma aktivitelerinin kitaplarda yeterince yer aldığına emin olmalıdırlar. Öğrencilerin konuşma becerilerini destekleyecek kadar konuşma aktiviteleri yoksa eğer müfredatlarına daha çok konuşma aktiviteleri eklemelidirler. Son olarak, İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin temel problemi İngilizce konuşurken kendilerini yeterince rahat hissedememeleridir ve sınıf içi konuşma aktivitelerinin öğrencilerin konuşma kaygısını azaltmada önemini göz önünde bulundurularak hareket edilmesi gerekmektedir. Bir diğer önemli problemleri ise okul dışında yeterli konuşma pratiğine sahip olamamalarıdır ve bu problemi çözmede sohbet robotları öğrencilere birçok imkân sunar ve aynı zamanda konuşma kaygılarını yenmede de yardımcı olabilir. Dengeli ve dikkatli bir planlama ile İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen Türk öğrencilere yardımcı olunabilir.
Özet (Çeviri)
Speaking anxiety plays a crucial role in English as a foreign language learning (EFL), and several studies demonstrate that English speaking anxiety is one of the remarkable problems that learners experience during the speaking process. One of the efficient ways to alleviate speaking anxiety is the inclusion of technology in EFL contexts. Thanks to recent improvements in technology, AI-based chatbots provide EFL learners with many speaking opportunities. However, there have been a very restricted number of studies carried out on the impact of AI- based chatbots on speaking anxiety among EFL learners, especially in the Turkish context. Therefore, this study aims at unearthing the possible impacts of chatbots on EFL learners' speaking anxiety. Additionally, it also seeks to investigate Turkish EFL students' anxiety levels and to make a comparison between traditional and AI-based chatbot speaking tasks in terms of speaking anxiety. In this quasi-experimental study, 44 students participated and they were divided equally into experimental and control groups. The experimental group was assigned to conduct speaking tasks through an AI- based chatbot called Call Annie, and the control group was assigned to carry out the speaking tasks with their peers in the classroom. The data was gathered through a background questionnaire, and the Turkish version of the Foreign Language Classroom Anxiety Scale (FLSCA) by Aydın et al., (2016). The SPSS version 25 was used to analyze the data. The findings revealed that the AI-based chatbot speaking tasks did not significantly reduce learners' anxiety. However, traditional speaking activities with peers in the classroom significantly decreased learners' speaking anxiety. As a result, it is recommended that teachers should not be over-reliant on AI-based chatbots by also being aware of the potential benefits of traditional speaking tasks in the classroom.
Benzer Tezler
- Yapay zeka tabanlı chatbot hizmetinin kullanıcı alışkanlık ve davranışları üzerine etkileri ve bir uygulama
Effects of AI-based chatbot services on user habits&behaviors and an application
YASEMİN DOĞU YILDIRAN
- Unleashing the power of AI in storytelling: A comparative study of human and AI-generated narratives
Hikâye anlatmada yapay zekanın gücünü ortaya çıkarma: İnsan ve yapay zekâ tarafından üretilen anlatıların karşılaştırmalı bir çalışması
JÜLİDE NEŞE ERDÖL
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
ReklamcılıkİSTANBUL NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİReklamcılık ve Marka İletişimi Bilim Dalı
PROF. DR. BERİL DURMUŞ
- Ai-enhanced personalization in The Turkish e-commerce market: A Survey on consumer behavior and decision-making
Türk e-ticaret pazarında yapay zeka destekli kişiselleştirme: Tüketici davranışları ve karar verme üzerine bir anket
AYA KHALIL
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
İşletmeİstanbul Ticaret ÜniversitesiSosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
ASSOC. PROF. DR. EVRİM İLDEM DEVELİ
- Enhancing online fashion shopping experience through artificial intelligence
Yapay zeka ile çevrimiçi moda alışveriş deneyiminin geliştirilmesi
OLA ALKHWAJI
- Dijital dönüşüm ve yapay zekanın kamu yönetimine etkisi
Impact of digital transformation and artificial intelligence on public administration
MUHAMMET ERTUĞRUL KOŞAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Kamu YönetimiSelçuk ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HİKMET SALAHADDİN GEZİCİ