Geri Dön

2005, 2023 ve 2024 Maarif Modeli hayat bilgisi programlarının öğretmen görüşlerine dayalı olarak karşılaştırmalı analizi

A comparative analysis of the 2005, 2023, and the 2024 Maarif Model life sciences curricula based on teacher opinions

  1. Tez No: 957306
  2. Yazar: MELİKE SEVİNÇ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İSMET ŞAHİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Hayat Bilgisi Dersi, Öğretim Programı, Program Karşılaştırması, Öğretmen Görüşleri, Eğitim Programı Geliştirme, Değerler Eğitimi, Life Sciences Course, Curriculum, Curriculum Comparison, Teacher Opinions, Curriculum Development, Values Education
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Eğitim Programları ve Öğretim Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 228

Özet

Bu araştırma, Türkiye'de ilkokul düzeyinde uygulanan 2005, 2023 ve 2024 Hayat Bilgisi Dersi Öğretim Programlarını öğretmen görüşlerine dayalı olarak karşılaştırmalı bir yaklaşımla incelemeyi amaçlamaktadır. Hayat Bilgisi dersi, öğrencilerin bireysel gelişimlerini destekleyen, toplumsal yaşama katılım becerilerini geliştiren ve çevreyle sağlıklı ilişkiler kurmalarına olanak tanıyan çok boyutlu bir öğrenme alanıdır. Bu ders aracılığıyla çocuklara sadece akademik bilgi değil; etik değerler, yaşam becerileri, sosyal-duygusal farkındalık ve sorumluluk bilinci kazandırılması hedeflenmektedir. Bu nedenle programda yapılan her değişiklik, yalnızca içerik düzeyinde değil, aynı zamanda toplumsal yönelimler ve pedagojik yaklaşımlar açısından da derin etkiler yaratmaktadır. Araştırmanın temel gerekçesi; Türkiye'de son yirmi yılda gerçekleşen öğretim programı değişikliklerinin, yalnızca merkezî müfredat belgeleriyle değil, sahadaki uygulayıcıların yani öğretmenlerin deneyim ve gözlemleri temel alınarak değerlendirilmesi gerektiği düşüncesine dayanmaktadır. Programların ne derece etkili ve uygulanabilir olduğu, büyük ölçüde öğretmenlerin algılarına, programları sınıf ortamına ne ölçüde yansıtabildiklerine ve karşılaştıkları güçlükleri nasıl yönettiklerine bağlıdır. Bu bağlamda öğretmen görüşleri, programların işlevselliği hakkında nitelikli bir değerlendirme zemini sunmaktadır. Bu araştırma, karma yöntem yaklaşımıyla yapılandırılmıştır. Araştırma kapsamında hem belgesel veriler hem de nitel görüşme verileri toplanmış; ayrıca destekleyici olarak ölçek temelli nicel veri kullanılmıştır. Bu yönüyle çalışma, açımlayıcı sıralı karma desen (exploratory sequential mixed method design) özellikleri göstermektedir (Creswell, 2014). Araştırmanın ilk aşamasında nitel doküman analizi, ikinci aşamasında, yarı yapılandırılmış görüşme formuyla nitel durum çalışması deseniyle betimsel ve tematik analiz, üçüncü aşamasında ise“Öğretmenlerin Mesleki Tatmin Düzeylerini Belirleme Ölçeği”kullanılarak betimsel ilişkisel desen çerçevesinde analiz yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre, 2005 Hayat Bilgisi Dersi Öğretim Programı öğretmenler tarafından yapılandırmacı yapısı ve öğrenci merkezli yaklaşımı bakımından olumlu değerlendirilmiştir. Ancak uygulamada yaşanan materyal yetersizliği, ölçme-değerlendirme araçlarının sınırlılığı ve aile katılımına dair; özellikle proje ödevlerinde çocuğun sürece aktif katılımı yerine ödevin doğrudan ailelerce yapılması gibi durumlar eleştirilmiştir. 2023 programı, açıklayıcı kazanım yapısı, beceri-değer-kazanım bütünlüğü ve öğretmene yönelik rehberlik niteliği taşıyan içerikleriyle güçlü yönlere sahip olarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, bazı öğretmenler içerik yoğunluğunun fazla olması ve öğretim sürecine yönelik yönlendirmelerin yetersiz kalması nedeniyle uygulamada zorluk yaşandığını belirtmiştir. Ayrıca, 2005 programına kıyasla kazanım sayısı azaltılmış olsa da mevcut kazanım yoğunluğunun hâlen fazla bulunduğu ifade edilmiştir. 2024 programı ise farklılaştırılmış öğretim anlayışı, bireysel farklılıklara duyarlılık ve esnek yapı bakımından en yenilikçi model olarak görülmekle birlikte; yeni kazanımların öğretmenlerce henüz yeterince özümsenememesi, materyal ve kılavuz eksikliği ile uygulamaya dönük desteklerin yetersizliği gibi sorunlar tespit edilmiştir. Araştırmanın sonuç bölümünde, her üç programın da çağdaş eğitim anlayışlarıyla uyumlu bir yapı sunduğu; ancak uygulamaya geçiş süreçlerinde öğretmen yeterlikleri, materyal desteği, rehberlik dokümanları ve okul-aile iş birliği gibi alanlarda ortak zayıflıklar barındırdığı vurgulanmıştır. Öğretmenler, program metinlerinin kuramsal düzeyde yeterli olmasına rağmen sınıf içi gerçekliklerle tam olarak örtüşmediğini belirtmiş; bu durum, merkezi düzeyde geliştirilen programların sahaya inmeden önce öğretmen deneyimleriyle test edilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Tartışma bölümünde, elde edilen bulgular mevcut literatürle karşılaştırılmış; programların teorik yönelimleri ile öğretmenlerin uygulama deneyimleri arasındaki benzerlikler ve çelişkiler detaylı biçimde analiz edilmiştir. 2005 programının yapılandırmacı kuramın ilk örneği olarak literatürde önemli bir dönüşüm başlattığı; 2023 programının kazanım bütünlüğü ve rehberlik niteliğiyle literatürde desteklendiği; 2024 programının ise bireyselleştirilmiş öğrenmeye yaptığı vurgu ile çağdaş eğilimlere uygun bir model sunduğu tespit edilmiştir. Ancak öğretmen görüşleri, her üç programda da ölçme-değerlendirme, materyal desteği ve uygulama koşullarında benzer sorunların sürdüğünü göstermiştir. Araştırmanın sonucunda geliştirilen öneriler; yeni program geliştirme süreçlerinde öğretmen geri bildirimlerine sistematik biçimde yer verilmesi, öğretmenler için kapsamlı kılavuz materyallerin hazırlanması, farklılaştırılmış öğretim için dijital içeriklerin geliştirilmesi, programların uygulanabilirliğine dönük hizmet içi eğitimlerin yaygınlaştırılması ve okul-aile işbirliğinin programlarla entegrasyonunun güçlendirilmesi yönündedir. Ayrıca öğretmen adaylarının güncel programlara uygun yetiştirilmeleri, staj süreçlerinin sahaya dönük yapılandırılması ve ölçme-değerlendirme becerilerinin artırılması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak bu araştırma, Hayat Bilgisi öğretim programlarının tarihsel gelişimini öğretmen görüşleriyle harmanlayarak değerlendiren bütüncül bir analiz sunmakta; hem program geliştirme literatürüne hem de uygulayıcıların deneyimlerine dayalı politika oluşturma süreçlerine özgün katkılar sağlaması öngörülmektedir.

Özet (Çeviri)

This study aims to examine and compare the 2005, 2023, and 2024 Life Sciences curricula implemented at the primary school level in Turkey, based on teachers' perspectives. The Life Sciences course is a multidimensional learning area that supports students' individual development, enhances their skills for participating in social life, and enables them to establish healthy relationships with their environment. Through this course, children are expected to acquire not only academic knowledge but also ethical values, life skills, socio-emotional awareness, and a sense of responsibility. Therefore, any revision made to the curriculum generates profound effects not only in terms of content but also in terms of societal orientation and pedagogical approaches. The main rationale of the research is based on the belief that the curriculum changes made in Turkey over the past two decades should be evaluated not only through centralized official documents but also through the experiences and observations of practitioners, namely teachers. The effectiveness and applicability of these curricula largely depend on how teachers perceive them, how successfully they reflect them in classroom settings, and how they manage the challenges they encounter. In this context, teacher opinions provide a valuable basis for evaluating the functionality of curricula. This research was designed using a mixed methods approach. Both documentary data and qualitative interview data were collected, and additionally, quantitative scale-based data were used as supporting evidence. In this respect, the study reflects the characteristics of an exploratory sequential mixed method design (Creswell, 2014). In the first phase of the study, qualitative document analysis was conducted; in the second phase, descriptive and thematic analyses were carried out using a qualitative case study pattern through semi-structured interview forms; and in the third phase, data were analyzed within the framework of a descriptive relational design using the“Teacher Professional Satisfaction Scale.”According to the findings, the 2005 Life Sciences Curriculum was positively evaluated by teachers for its constructivist structure and student-centered approach. However, practical issues such as insufficient materials, limited assessment tools, and inadequate parental involvement, particularly cases where parents completed homework projects instead of the students, were criticized. The 2023 curriculum was seen as strong due to its clear learning outcomes, integrity between skills-values-outcomes, and teacher-oriented guiding content. Nonetheless, some teachers stated that they experienced challenges due to content density and a lack of instructional guidance. Although the number of learning outcomes was reduced compared to the 2005 curriculum, the remaining content was still considered overly intensive. The 2024 curriculum, on the other hand, was perceived as the most innovative model with its emphasis on differentiated instruction, sensitivity to individual differences, and flexible structure. Yet, teachers reported issues such as insufficient familiarization with the new outcomes, lack of materials and guides, and inadequate implementation support. In the conclusion section, it is emphasized that all three curricula offer structures compatible with contemporary educational approaches; however, they share common weaknesses in the implementation process, especially in areas such as teacher competencies, material support, guidance documents, and school-family collaboration. Teachers noted that while the program texts are theoretically adequate, they do not fully align with classroom realities. This highlights the need for testing centrally developed curricula through teacher experiences before full-scale implementation. In the discussion section, the findings are compared with the existing literature, and similarities and contradictions between the theoretical orientations of the programs and the teachers' practical experiences are analyzed in detail. It was found that the 2005 curriculum marked a significant shift in the literature as the first example of constructivist theory, the 2023 curriculum was supported for its outcome coherence and guiding role, and the 2024 curriculum offered a model aligned with contemporary trends through its emphasis on individualized learning. However, teacher views indicated that common problems in assessment, material provision, and implementation conditions persist across all three programs. The recommendations developed based on the study's findings include systematically incorporating teacher feedback in new curriculum development processes, preparing comprehensive guide materials for teachers, creating digital content for differentiated instruction, expanding in-service training programs to improve practical implementation, and strengthening the integration of school-family cooperation within curricula. Moreover, it is emphasized that teacher candidates should be trained in line with updated curricula, internship processes should be restructured to reflect real-life classroom conditions, and their assessment and evaluation skills should be improved. In conclusion, this study presents a comprehensive analysis that evaluates the historical development of the Life Sciences curricula through the lens of teacher perspectives, offering unique contributions to both curriculum development literature and evidence-based policy-making processes grounded in practitioners' experiences.

Benzer Tezler

  1. Zaman okuryazarlığı ve yönetimi öz denetim becerilerinin 5. sınıf sosyal bilgiler dersi kapsamında değerlendirilmesi

    Evaluation of time literacy and management self-discipline skills in 5th grade social studies courses

    ALİYE USTA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Eğitim ve ÖğretimAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Türkçe ve Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SULTAN BAYSAN

  2. Antalya şehir merkezinin batısında yer alan pınarbaşı (Hurma, Antalya) kaynak suyunun fizikokimyasal ve bakteriyolojik olarak incelenmesi

    Physicochemical and bacteriological investigation of pinarbasi (Hurma, Antalya) source water located west of Antalya city center

    BERNA ÇAYHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Jeoloji MühendisliğiAkdeniz Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA GÜRHAN YALÇIN

  3. Teknoloji çağının dijital agorası sosyal medya: Türkiye'de Z kuşağı'nın seçmen davranışı

    Social media, the digital agora of the technology era: Voter behavior of generation Z in Turkey

    İPEK MERVE HAZAL ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Siyasal BilimlerBahçeşehir Üniversitesi

    Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL ERMAĞAN

  4. Uzaktan çalışmanın iş doyumu ve iş stresi üzerindeki etkisi: Telekomünikasyon sektörü çalışanları üzerinde bir araştırma

    The effect of remote working on job satisfaction and job stress: A research on telecommunication sector employees

    TUĞBERK ÇİMEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İşletmeBahçeşehir Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CAFER ŞAFAK EYEL

  5. Yargı hizmetlerinin etkinliği kapsamında kamu adalet harcamalarının analizi: Türkiye ve seçili ülkeler

    The analysis of public justice expenditures within the scope of efficient of judicial services: Turkey and selected countries

    CEVRİYE YÜKSEL YILDIRIM

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    MaliyeManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BİROL KOVANCILAR